Resul nedir

Resul nedir?

İnsan ve sırlarɪ dediğimizde sırların kaynağı ve sırları anlatan varlıkların kim olduğunu bilmesek konuyu anlamak için, kaynağımız zayıf olur.

Hem meselenin ɪspatı açısından hem de konumuzun anlaşılması açılmasından çok azda olsa, resulun ne olduğunu anlatmaya çalışalım İnşallah.                  

Aslɪnda bu konular çok zor ve uzun meselelerdir ama biz sadece bir kaç kelime ile Hakikat-ı Muhammediye'yi anlamaya çalışalımki bu kitabɪn içeriği rahatlɪkla anlaşɪlsɪn.Yani bizler nasɪl birşekilde ilim öğrendik veya öğreniyoruz diye kendimizi anlayalɪm İnşallah. 

Resul nedir?

Resuller kimlerdir?

Resulluk insanın kendi isteğiyle mi yoksa yüce Allah’ın kendi seçtiği insalar mı?

Resullerin mucizeleri nelerdir? Bu konulari anlamayaçalɪșalɪm inșallah.

Resul diye adlandırdığımız zatlar onlarda insan olup yüce Allah kendi zatı kudreti ile kullarının arasında seçtiği belli kişilerdir.Yüce Allah resuller olarak seçtiği kişileri daha annenin rahminde iken, ilahi sıfaı ile koruma altına almıştır.Bu anlatɪlanın böyle olduğuna dair Kur’an-ı Kerim'de açık bir şekilde ayetler ile belirtilmiştir. Kitabɪmɪzɪn başɪndada belirtmiştik bizim asɪl kaynağɪmɪz Kur’an-ɪ Azimüşşandɪr.                                                             

Yani kɪsacasɪ resuller de bizler gibi yiyen, içen, uyuyan , gezen, konuşan insanlardır ama onlar yüce Allah’ɪn kudret emri ile bu saydiklarimiz davranişlari yapiyorlar, yani kendi istek ve arzularina göre davranamazlar.                       

Bizim anladığımız veya bizim bildiğimiz insanlar değildir.Çünkü normal insan ile resuller arasında çok büyük bir fark vardır. Yer ile gök boşluğunu dolduracak kadar fark vardır desek yanlɪş dememiş oluruz inşallah. Bu ayeti kerimeyi anladɪğɪmɪzda onlarɪn kimler onduğunu anlarɪz ve onlarda nefsi irade nasɪl alɪnmɪştɪr diye anlamɪş oluruz çünkü bu ayeti kerime aynɪ zamanda bypass ameliyatı gibidir. İnşirah suresi ayet 1 أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكEy Resulum senin göğsünü açmadık mı”! Ayeti kerimeden açɪk bir şekilde anlaşɪlɪyor: senin göğsünü açmadɪkmɪ? Yani burada kendisinden birşeylerin alɪndɪğɪ kesin anlaşɪlmaktadɪr.                                                                    

Alɪnan nesne ise nefs sɪfatɪdɪr deniliyor.                                

Demek ki resullerin nefs dediğimiz şey yüce yaratanɪn kudret elindedir açɪk bir şekilde anlɪyor ve şahid oluyoruz bu ayeti kerime ile .İnşirah suresi ayet 2  وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ Yükünü üzerinden almadık mı! Ayeti kerimedeki "yükünü kaldɪrmadɪkmɪ" nın manası seni yanɪltan yenilgiye yönlendiren nesne senden alɪndɪ demektir.                                                             

Çünkü insanɪ yenilgiye götüren ve yönlediren nesne nesfsin sɪfatɪ olduğu kesin ve açɪk bir ilim ile anlaşɪlmaktadɪr, evet bu her iki ayeti kerimede rahatlɪkla anlɪyoruz ki resullerin veya elçilerin nefsi yüce yaratanɪn kuvvet ve kudretindedir.                                                                  

Başta belirttiğimiz gibi onlarda da nefs vardır. Ama nefsi iradesi yüce Allah’ın kuddret elindedir. Yani onlar yüce Allah’ın emri ile yerler. içerler, yatarlar, kalkarlar, konuşurlar ve susarlar.                                                               

Bu anlatɪlanlardan açɪk bir şekilde anlaşɪlɪyor ki onlar kendi istek ve arzularına göre hiç bir şey yapmazlar. Onlar, o yüce zatlar o kadar emin kişiler olmasalardı yüce Allah onları elçi olarak seçmezdi, peygamberlik sɪfatɪnɪ onlara layik görmezdi,                                                                      

 Elçi demek verilen görevi harfiyen yerine getiren demektir.

Dikkat! Bu zatlar kainatı var eden, bütün zerreleri yaratan, yüceler yücesi olan Allah’ın elçileridir.                     

Onun için özeldirler.Yüce Allah’ın adaletini yer yüzüne hakim kılan özel hakimlerdir onlar.Sakɪn onlar normal, insanlar gibidir diye düşünmeyiniz.             

Eğer öyle özel yetiştrilmiş olmasalardı, her akıllı insan kendini resul ilan ederdi.                                                                     

 Evet yine tekrarlayalɪm, onlar bizim bildiğimiz insalardan değildirler. Zaten açɪklayacağɪmɪz bu ayeti kerimede yüce Allah’ın elçileri insan olduğuna dair bir ɪspattır. Bakın ne diyor.                                                                                                      

En’am SuresiAyet 9:وَلَوْ جَعَلْنَاهُ مَلَكًا لَجَعَلْنَاهُ رَجُلًا وَلَلَبَسْنَا عَلَيْهِمْ مَا يَلْبِسُونَ   “Eğer meleklerden bir peygamber gönderseydik onu insan kılığında gönderecektik. O zaman da kâfirler şimdiki yanılgılarının aynısına düşmüş olurladı”.Bu ayeti kerimeden açɪk bir şekilde anliyoruz ki peygamberlerin insan oldukları, melek olsaydılar dahi, yine insan sıfatına çevrilip ondan sonra elçilik görevine gönderileceklerine dair yüzde yüz kesin ve net bir mesajla bildirmiştir. Yüce Allah'ın peygamber olarak gönderdiği resullerin hepsi insandır. Bu kesin böyledir.                      

Yine her şeyin en iyisini yüce Allan’tan başka hiç kimse bilemez diyoruz .

Resuller  niçin gönderilmiştir?

Her okumuş insan, arifbilah olmuş veya gavsul azam olmuş. Ne olmuşsa olsun, ama kesinlikle resul veya peygamber olamaz. Resulluk ile alimlik hiç bir zaman birbirine benzemez ve birde değildir.                                                                                                    

Resul yüce kainatı yaratan Allah’ın elçisidir. Alim ise resullerin getirdiği ilim ile amel eden sadık bir kuludur.                                          

Alimler resullerin getirdiği emirleri öğrenen ve harfiyen yerine getiren insanlardır. Baştada belirtmiştik, yüce Allah resulluk risaletini direkt olarak bizzat kendisi o zatlara vermiştir. Çünkü, o kişileri kendisi seçtiği için ilahlık sıfatı ile korumasına almış ve yetiştirmiş. Ondan sonra o kullarınɪ Elçi olarak görevlendirmiştir.Kur’an-ı kerimde belirtildiği gibi Yüce Allah belli bir asırdan sonra, elçilerini gönderir.                                                                                                                    

Yani peygamberler gönderir ki kıyamet gününde insanlar "Ya rabbi! Bize yol gösteren birini göndermediğin için biz yanlış yolda yürüdük" demesin.Yani her asırda gönderilen peygamberlerden sonra yaratılan bütün varlıklar ikinci bir peygamber gelene kadar ilk gönderilmiş peygamberin ümmetinden sayılır. Burada açɪk bir şekilde anlaşɪlɪyoki Resulullah'dan s.a.w. sonra günümuze kadar ne kadar yaratılan varlık var ise hepsi Muhammed Mustafa’nın ümmetinden sayılırlar.         

Enbiya Suresi ayet 107: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ   Ey habibim muhakkakki biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik. Açɪk bir şekilde anlɪyoruz ki gönderilen elçiler kainatta yaşayan bütün varlɪklar için gönderilmiştir Başta da belirtmiştik belli aralıklar ile gönderilen elçiler veya peygamberlerden sonraki bütün varlıklar o gönderilen peygamberin ümmetinden sayılırlar. Yine Kurani kerimedeki şu ayete açɪk bir şekilde anlaşɪlɪyorki her ümete bir peygamber gönderilmiştir.                                                                 

Yunus Suresi ayet 47 : وَلِكُلِّ أُمَّةٍ رَسُولٌ فَإِذَا جَاءَ رَسُولُهُمْ قُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَHer ümmete bir peygamber gönderilmiştir. Peygamberler gelip de mesajlarını duyurduktan sonra ümmetler hakkında adalet uyarınca hüküm verilir, onlara haksızlık edilmez.”Bu ayeti kerimede verilen birinci mesaj her ümmete bir peygamber gönderildiğini ɪspatlar. İkinci mesajda yüce Allah belli aralıklar ile yeryüzüne gönderdiği peygamberler ile ilahi emirlerin ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini yeryüzünde yaşayan bütün varlıklara anlatması ve ilahi adaletin hakim kılınması için, hakka hizmet eden elçiler olduğunu açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Yüce Allah peygamber olarak gönderdiği elçilerine olağanüstü haller vermiştir, biz onlara mucize diyoruz. Peygamberlere verilen mucizeler yüce Allah tarafinda gönderilen elçi olduğunu ɪspatlayan delillerdir. Yani onlarɪn peygamber olduğunu ɪspat eden olağanüstü haller verilmiştir. Yeryüzünde hiç bir varlığın, yapamayacağı şeylerdir onlar. Nebilere öyle bir ilim verilmiştɪr ki onları yeryüzünde yaşayan bütün varlıklardan  ayɪran yüce Allah tarafından verildiği o ilim sayesindedir. Onlar gaybı bilirler.                                                                                                    

Cin Suresi 27إِلَّا مَنِ ارْتَضَى مِن رَّسُولٍ فَإِنَّهُ يَسْلُكُ مِن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ رَصَ  “Bu sırları sadece seçtiği peygamberlerine açar. Onların önlerinden ve arkalarından gözcüler, korucular sağlar. Evet bu ayeti kerimeden açɪk bir şekilde anlɪyoruz ki onlara çok özel ve önemli ilim verilmiştir.    

Eğer öyle olmasaydı her akıllı insan veya biraz ilim bilen insan çıkar bende resulum veya peygamberim diye iddia ederlerdi.

Mucize Nedir ?                                                                               

Yüce Allah, risalet verdiği Rresul veya nebilerine ilim kapısını açmıştır. En ufak bir hareketleriyle bir çok şeyleri değiştirebilirler. Yani yüce Allah’ɪn ol sɪfatɪ ile sɪfatlandɪrɪlmɪşlardır, birşeye sadece ol derler oda hemen Allah‘ɪn izni ile oluverir. Yüce Allah her bir peygambere ayrı sɪrrɪ iliahi ve ayrı mucizeler vermistir.Peygamberlere verilen mucize Kur’an-ı kerimde açık bir şekilde anlatılmştır. Şimdiki toplumun %95 kesimi tarafından tanınan ve bilinen bir  kaç peygamberlerin, kɪsa bir şekilde mucizelerini anlatmaya çalɪşalɪm inșallah.

Adem a.s. ın mucizesi: yeryüzünde yaratılan bütün varlıklar konusunda gerçek bir ilim verilmişti. Yeryüzünde yaşıyan en yırtıcı hayvanlarla konuşabiliyordu. En büyük mucizelerinden biri ilk insan olarak yaratɪlmasɪ, bedenini ateş yakmazdɪ suda boğulmazdɪ diye rivayet edilmektedir. Adem a.s ın mucizelerinin hepsini anlatmaya kalkarsak bir kitap yazmamız lazım.Baştada belirttiğimiz gibi amacɪmɪz mucize anlatmak değɪldɪr sadece resuller olduklarɪnɪ ɪspatlayan ve iyi anlaşɪlmasɪ için bir kaç olağanüstü halerini anlatmaktɪr.                                                                  

Musa a.s ın mucizesi: Ona asa verilmişti. O asasıyla denizi ikiye böler, taşlara vurunca taştan su çıkardı. Ellerini koynundan çıkarınca elleri bembeyaz olurdu. Yüce Allah kendi zatɪ sıfatı ile Adem a.s.'dan sonra konuştuğu tek peygamber Musa a.s’dɪr. Musa a.s da kitab verilen peygamberlerdendir. İlahi mesajɪnɪ yazili olarak yeryüzüne bildiren kutsal kitabTevrat’tɪr. Musa a.s.'ın mucizelerinin hepsini anlatmaya kalkarsak bir kitap yazmamız lazım.

İsa a.s mucizesi: İsa a.s. yaratɪlɪșɪ Adem a.s yaratilișina beziyor bu mesele ayeti kerime ile ɪspatɪdɪr, İsa a.s. bebek iken konuşmuştur ve ölüleri diriltme mucizesi verilmiştir. Topraktan kuş şeklini yapıp yüce Allah’ın izni ile kuş olup uçardı. Anadan doğma kör, sakat olanları iyileştirirdi.İsa a.s. da kitap verilen peygamberlerdendir. İlahi mesajɪnɪ yazılı olarak yeryüzünde bildiren kutsal kitab İncildir İsa a.s’ninde mucizelerinin hepsini anlatmaya kalkarsak bir kitap yazmamız lazım.

Ahir zaman peygamberi olan Resüllülah s.a.w. Muhammed Mustafa'nın mucizeleri: çoktur. Sadece bir kaç tanesini anlatalım: Parmağını aya uzattığında ay ikiye bölünürdü. Elini suya koyup kaldırdığında her bir parmağı birer çeşme gibi su akardı. Yüzlerce sahabe o su ile abdest alıp, hayvanlarına sur verirlerdi. Mescidi Haram’da iken Mescidi Aksa’nın içinide neler olduğunu veya nasɪl olduğunu tek tek anlatɪrdɪ.Resulullah s.a.w.'in en büyük mucizelerinden biri Kur’an-i kerimdir.  Milyonlarca Kur’an hafızı olan insanlar var olduğunu  gördüğümüzde  Kur’an-ı azimüşşan nasıl büyük  bir mucize olduğunu herkes rahatlıkla anlar. Eğer Kur’an mucize olmasaydı hafızlık meselesi olmazdı. Şu ana kadar binlerce kez Kur’an-ı kerimi değiştirmek istiyecekleridi nasɪl ki İncil ve Tevrati değiştirdikleri gibi ama Kur’an-ı kerimi hiç bir kuvvet değiştiremez çünkü var olan mushav’ɪ(kitabı) değiştirise dahi hafɪzlarɪn ezberindekini hiç kimse değiştiremez. Aslɪnda konuyu hiç uzatmadan ahir zaman peygameri olan Muhamed Mustafa nasıl bir peygamber olduğunu anlamak için bu ayeti kerime yeterlidir.Enbiya Suresi ayet 107:  وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ    “Biz seni tüm alemlere rahmet olarak gönderdik.”                         

Önemli bir not: Bu kitabın içeriği iyice anlaşılsın diye biz burada sadece bir kaç önemli mucize anlattık. Yoksa kitaplar ile yazılar yazsak dahi ne tek bir peygamberin mucizesini anlatabiliriz ve nede onların kişiliği hakkında söz söyleyebiliriz. Tekrarlayalım. Buradaki mucizeleri vermemizin sebebi sadece resulleri insanlardan ayıran yanlarının ne olduğunu anlamak içindir.                                      

Bakın Resululah s.a.v. Muhammed Mustafa gaybı bilirdi. Gayb ilmini yüce Allah’tan başka hiç kimse bilmez diye ɪspatlıyan ayetler ve o sırlar kapısını kimlere açmış diyede bize bildirmektedir. Açtığı gayb ilmini nasıl koruduğunu şu ayeti kerimeyi bir daha okuyup anlayalım.                                     

Cin Suresi 26: عَالِمُ الْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلَى غَيْبِهِ أَحَدًاGaybın bilgisi O’nun tekelindedir. O gaybın sırlarını hiç kimseye açmaz.”                                                                                  

Cin Suresi 27إِلَّا مَنِ ارْتَضَى مِن رَّسُولٍ فَإِنَّهُ يَسْلُكُ مِن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِن خَلْفِهِ رَصَداً   “Bu sırları sadece seçtiği peygamberlerine açar. Onların önlerinden ve arkalarından gözcüler, korucular salar.” Bu her iki ayeti kerimeden açɪk bir şekilde anlɪyoruz ki peygamberler gayb ilmini  bilirler. Aslɪnda bu konularla ilgili binlerce kitap yazılmış ve binlerce Kur’an tefsiri yapılmıştɪr.                                      

Amacımız burada mucizeleri sıralamak degil.                          

Sadece resul olarak gönderilen zatların kendiliğinden o görevi seçmediklerini, yüce Allah tarafinda seçilip gönderildiğini anlatmaktır.Yani yüce Allah ile kullarɪnɪn arasɪnda devamlɪ gerçek bir diyaloğun olduğu ve diyaloğun ɪspatɪ için biz bu konuyu anlatmak istedik. Yoksa baştada belirttiğimiz gibi sadece tek bir resulun hayatɪnɪ veya mucizelerini yazmaya kalkarsak bize ne kitaplar ve nede kalemler yeterlidir.Elçilerin görevi yüce Allah’ın emrini yeryüzünde yaşayan varlıklara bildirmek ve anlatmaktɪr. İlahi nizamı, ilahi kanunu ve ilahi adaleti yeryüzünde hakim kılana kadar yüce Allah’ın emri ile mücadele etmektir.                                                                                 

Burada iyi anlaşılması gereken başka bir konu daha var,  onunda çok derinine inmeden sadece kisa bir özet ile anlatalɪm. Yüce Allah’ın elçisi olan resuller  insan, cin ve meleklere öncülük etmişlerdir.

Çünkü Peygamberler için görünmeyen varlık diye bir şey yoktur. Yaratılan bütün varlıklara, yüce Allah’ın emirlerini bildirmeleri gerektiği için, onlara hiç bir varlık gizli kalamaz. Bu ayeti kerime yani açɪk bir şekilde anlɪyoruz ki Muhammed Mustafa bu tebliği cinlere yapmiş ve onlara Kur’an-ı Kerim öğretmiştir, ɪspatɪna bakɪn.                                                                                 

Ahkaf suresi ayet 29  وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَراً مِّنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْآنَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنصِتُوا فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَى قَوْمِهِم مُّنذِرِينَ                            

Bir zamanlar cinlerden bir topluluk Kuran'ı dinlemek üzere sana yönlendirmiştik ona geldiklerinde susun dinleyin dediler kuran okumasɪ bitince uyarɪcɪlar olarak kavimlerine döndüler”                 

Evet açɪk bir şekilde anlɪyoruz ki cinler kuran dinlemiş ve ilim ögrenmişler, öğrendikleri ilim ile kavimlerine dönüp onlara yüce Allah’ɪn davetini bildirmişlerdir.

Resul nedir konusunu az da olsa anlamak için kısa bir şekilde izah etmeye çalɪştɪk herşeyin en iyisini bilen yüce Allah’tɪr Resullerin yolunu takip eden alim kimdir?Yani gerçek iman edenlerin kimler olduğunu bunlara uymayanlarɪn varacağı yerleri ve kişiliklerinin nasɪl olduğunu öğrenmek lazɪmdɪr diyoruz.                        

Bu konuyu  kısa bir şekilde anlatmaya çalışalım insallah!

Önemli  bir not! Şimdi bizler resul veya elçileri göremediğimiz için işimiz daha çok zordur çünkü bu konularɪ bilen alim nedir onlarɪ bulmamɪz lazɪm ve anlamamɪz lazɪm ki konumuzun gerçekliği ortaya çɪksɪn